Sırbistan seyahatim ile tüm Balkan Ülkelerini görmüş oldum. Başkent Belgrad’ı değerlendirecek olursam, Mayıs ayında yaptığım Budapeşte ve temmuz ayının ilk haftasında Slovenya seyahatlerimden sonra Belgrad oldukça yavan kalan bir şehir oldu, ayrıca bana göre diğer tüm balkan ülkeleri başkentleri daha sıcak ve canlıydı.
Eski Yugoslavya’nın hakimi Sırpların yakın geçmişte diğer etnik gruplar ve milletlere yaptıkları katliamlarda ülkenin batı ülkelerinden dışlanmasına yol açmış ve bu izolasyonların sonucu da ekonomileri belirgin bir şekilde bozulmuş, özellikle başkent Belgrad adeta dökülüyor diyebilirim, geçen yıl ziyaret ettiğim ekonomisi bozuk gözüken Ukrayna’nın bile buradan çok daha iyi bir vaziyette olduğunu söyleyebilirim.
Novi Sad ile ilgili değerlendirmelerim ve izlenimlerim Belgrad gibi değil çünkü Novi Sad’ın etnik ve dinsel yapısı farklı, ayrıca uzunca bir süre de Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun etkisinde kalmış bu durumda şehrin hem kültürel, hem mimari yapısını olumlu yönde etkilemiş.

Novi Sad

Belirtmem gereken bir husus da şudur, ülkeye girişte de Sırp Polisi uçaktan inen yabancıları seyahat sigortaları, otel rezervasyon belgeleri, dönüş uçak biletleri olmalarına rağmen, ellerinde bir ekran veya doküman olmadan rast gele ayırarak sorgulamaya götürmekteler, bu işlem de doğal olarak girişte tedirginliğe ve sıkıntıya yol açmaktadır, bu husus sadece benim gözlemim değildir, farklı gezi yazılarında da rastladığım bir konudur.